Şimdi bana herkesin çok kızacağına eminim ama ne yapayım
gerçek böyle, gizleyemem ki! BU KARANTİNA SÜRECİNE BAYYYILIYORUUUUUUUUUUUUUUM.
Ben bu karantina günlerinden son derece mutluyum… virüs
gelip bedenime yerleşse ve beni yok etmeye koyulsa da çok memnunum, yapacak bir
şey yok ne kadar uğraşsam da mutluluk halimden arınamıyorum, keşke herkes benim
gibi olsa.
Yüzlerce telefon görüşmesi yapıyorum, yıllardır görmediğim
konuşmadığım insanlarla tekrar ilişki kurdum, yılların acısını çıkartıyorum,
karşılıklı olarak çok çok mutluyuz.
Sokağa çıkmasam da devletin verdiği paraları almak için kısa
mesafeli çıkışlarım oluyor… Araba olmadığı için caddenin tam ortasından
yürüyorum sosyal mesafem 20metre, yüzümde maske ellerimde eldivenler gayet
izole şekilde güneşe yüzümü dönüyorum. Market alışverişlerimi zevkle yapıyorum,
kimselere bırakmıyorum kimselere elletmiyorum satın aldıklarımı, temiz temiz
ilk elden evime getiriyor istediğim gibi dezenfekte ediyorum
İzlemediğim ne var ne yok hepsini izledim internetten, daha sırada
onlarcası var, oysa ben hep evdeydim ve bunları yapma olanağım vardı ama
niyeyse birikmişler işte.
Maske aldım bir halta yaramıyor, kulaklarımın arkasında problem
var zannımca durmuyor lastikler; ben de oturdum bugün modifiye ettim maskeyi de
rahatladım.
En güzeli araba kullanmak, ya rabbim İstanbul’dayım ve sanki
1966 yılındayım. O derece boş yollar, böyle gaza köküne kadar basıp da çığlık
çığlık bağırasım geliyor.
Yemek de ayrı bir şölen, her gün kendimize bayram sofrası
kuruyoruz yiyor içiyoruz… kilo mu? Yok kilo almıyoruz, nasıl beceriyorum ama
bilmiyorum her gün tartılıyoruz daha gram yükseltmedik kiloyu… demek doğru
şeyleri yiyoruz.
Yoğurt için süt kovalıyorum, hiç üşenmiyorum, hareket
etmenin ve sosyalleşmenin yolu olarak görüyor, dağıtımın ilk günü mis gibi
sütümü alıyor akşama mayamı çalıyorum. Taş gibi yoğurtlar yapıyorum. Sıra
ekmeğe de geldi onu da halledeceğim, öz maya yapmaya kararlıyım! Ekmeğin;
mayalı ekmeğin ilk icat edildiği zamandaki yöntemi kullanacağım.
Meğer ne güzelmiş yaşam… para mesela, sürekli para çekiyorum
emekliyiz ya … promosyon, ikramiye bilmem ne… altınlarım vardı bir haftada
altın %20 kazandı, ben de kazandım dünya kadar PARA!… ama önemi var mı? Ne yapacağım
ki kazandıklarımı, ne kadar önemsiz oldukları ortada işte… Para bir kağıt
parçasıymış bir işe de yaramaz imiş, bunu ben çok önceden anlamıştım daha da
perçinlendi beynimde.
Karantina günleri çok güzel ve çok eğlenceli… yapmak
istediğin her şeyi yapabiliyorsun. Ben bu işe bayıldım ya hu… TEŞEKKÜRLER VİRÜS.